Türkiye’de elden kripto satışı yasaklanabilir: KYC & AML uyumu gündem oldu
kriptomagic.com özel haberi
Giriş
Son dönemde Türkiye’de kripto varlıklarla ilgili düzenleyici çerçeve önemli bir kırılma noktasına gelmiş durumda. Özellikle elden yani P2P (kişiden kişiye) tutulan kripto varlıkların satışı konusunda yeni bir yasak gündeme gelirken, bu gelişme beraberinde KYC (Müşterini Tanı) ve AML (Kara Para Aklama) uyumu açısından ciddi yükümlülükler doğuruyor. Bu haberimizde, Türkiye’de elden kripto satışının neden yasaklanabileceğini, KYC/AML gereksinimlerinde hangi adımların atıldığına dair detayları ve yatırımcılar ile piyasadaki etkilerini ele alıyoruz.
Neden elden (P2P) kripto satışı yasaklanabilir?
Türkiye’de resmi düzenleyici kurumlar, kripto varlıkların finansal sistem açısından taşıdığı riskleri giderek daha net bir şekilde görüyor. Özellikle şu üç ana neden ön plana çıkıyor:
- Kara para aklama ve terör finansmanı riski: Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve diğer düzenleyiciler, kripto varlıkların kişiden kişiye elden satılması halinde izlenebilirliğin zayıfladığını, bunun da kara para aklama ve terörün finansmanı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Örneğin Aralık 2024’te ilan edilen düzenlemelerle, 15 000 TL üzeri kripto işlemlerinde kullanıcı tanıma yükümlülüğü getirilmişti.
- Düzenleyici boşluk ve denetim güçlüğü: Türkiye’de hâlihazırda kripto varlık alım‐satımı ve bulundurma yasal olmakla birlikte, ödeme aracı olarak kullanılması yasak. Ancak elden yapılan satışların izlenmesi ve kayıt altına alınması zor olduğundan, bu alanda bir boşluk olduğu değerlendiriliyor. Bu da düzenleyicilerin “elden satış”e yönelik yasak veya kısıtlama getirme düşüncesini tetikliyor.
- Uluslararası baskı ve standartlar: Türkiye’nin uluslararası düzeyde uyum sağlaması beklenen Financial Action Task Force (FATF) gibi kurumların kriterleri doğrultusunda, kripto işlemlerinin “Travel Rule” gibi mekanizmalarla izlenebilir olması isteniyor. Türkiye’den yapılan haberlerde, düzenleyicilerin elden satışları da bu kapsamda kontrol altına alma eğiliminde olduğu belirtiliyor.
Bu koşullar birleştiğinde, Türkiye’de elden kripto satışı için yakında bir yasak veya ciddi kısıtlama gelme ihtimali güçleniyor.
Yeni KYC ve AML düzenlemeleri neler getiriyor?
Düzenleyici yapının sıkılaşmasıyla birlikte, kripto varlık hizmet sağlayıcılarına (exchanges, cüzdan hizmetleri vs.) yönelik yükümlülükler de artıyor. Aşağıda öne çıkan başlıklar yer alıyor:
- Yükümlü kurumlardaki değişim: Türkiye’de kripto hizmet sağlayıcıları, “yükümlü kuruluş” statüsüne alınmış durumda. Bu kapsam altında KYC ve AML süreçlerini yerine getirme zorunluluğu doğmuş durumda.
- İşlem eşiklerine yapılan müdahale: 2024 sonunda yayımlanan düzenlemelere göre, 15 000 TL üzeri kripto işlemlerinde kimlik doğrulama ve kullanıcı bilgilerinin alınması zorunlu hale geldi. Bu eşiğin altındaki işlemler için de cüzdan adresi gibi bilgiler toplanabilir.
- “Travel Rule” uygulaması: Yurt dışına ya da yurt dışından gelen kripto varlık transferlerinde kullanıcı ve işlem bilgisi paylaşımı zorunlu hale geliyor. Türkiye’de bu uygulamanın 2025 Şubat itibarıyla devreye alınacağı bildirildi.
- Hesap ve işlem izleme yetkisi: Yeni bir tasarıda, MASAK’ın şüpheli kripto cüzdanlarını dondurabilme veya erişimi engelleyebilme yetkisi üzerine çalışıldığı belirtiliyor.
Bu düzenlemeler, kripto kullanıcıları ve hizmet sağlayıcıları açısından artık düşük profilli “görünmez” işlemlerin kolay olmayacağı, izleme ve kayıt dışılığın daralacağı anlamına geliyor.
Elden satış yasağı gelirse ne değişir?
Eğer Türkiye’de elden kripto varlıkların satışı resmen yasaklanırsa ya da ciddi şekilde kısıtlanırsa, hem bireysel kullanıcılar hem de hizmet sağlayıcı platformları için önemli değişimler olacak:
- P2P satış hacminde düşüş: Kullanıcılar banka veya borsalar üzerinden değil de doğrudan başka bir kullanıcıya kripto satarken, bu işlemlerin kayıt altına alınmaması, izlenememesi nedeniyle riskli bulunuyor. Yasa gelir ve uygulama başlarsa bu tür satışlar ya tamamen ortadan kalkacak ya da ciddi şekilde azalacak.
- Hizmet sağlayıcıların yükü artar: Kripto alanında hizmet veren firmalar için KYC/AML süreçlerinin yanı sıra, “elden satış” gibi denetimi zor alanları izleme zorunluluğu doğabilir. Bu da operasyonel yük ve maliyet artışı anlamına gelir.
- Kullanıcının yöneldiği alternatifler değişebilir: Yasağın uygulanmasıyla birlikte kullanıcılar ya lisanslı borsalara yönelmek zorunda kalacak ya da yurtdışı platformlara rağbet artabilir. Bu durum ise düzenleyiciler için yeni bir kontrol problemi yaratabilir.
- Fiyat ve likidite etkileri: P2P satışların azalması kripto varlıkların likiditesini düşürebilir, fiyat oynaklığı artabilir. Ayrıca yatırımcıların elindeki varlıkları satmakta zorlanması durumları söz konusu olabilir.
- Düzenleyici otoritenin iletişimi kritik: Eğer yasağı uygulayan merciler net şekilde iletişim kurmazsa, kullanıcılar kararsız kalabilir. Platformlardan gelen değişiklikler, kullanıcı bilgilendirmeleri önemli rol oynayacak.
Türkiye’de mevcut durum ve kripto piyasasına etkileri
Türkiye, global ölçekte kriptoya yüksek ilgi gösteren bir ülke konumunda. Ancak, düzenleyici çerçevesi henüz tamamen oturmamış durumda.
- 2023-24 döneminde Türkiye’nin kripto varlık piyasasında önemli bir yere geldiği, hacim açısından güçlü olduğu analiz ediliyor.
- Kripto varlıkların ödeme aracı olarak kullanımı Nisan 2021’den beri yasak.
- Hizmet sağlayıcılar için lisans verme ve denetim mekanizmaları geliştirme süreci devam ediyor.
- Yasa getirilirse, Türkiye’de kripto yatırımcılarının davranışı dönüşebilir: P2P satışlardan platform içi işlemlere yönelim artabilir, bu da hizmet sağlayıcıların işlem hacimlerine ve gelir modeline yansıyabilir.
- Ayrıca, global yatırımcı gözünde Türkiye’nin kripto düzenleme ortamı daha şeffaf hale gelirken, kullanıcı açısından uyum maliyetleri artabilir.
Yatırımcılar ve kullanıcılar için dikkat edilmesi gerekenler
Kripto varlık alım‐satımı yapan bireyler açısından önümüzdeki döneme dönük bazı önemli hatırlatmalar mevcut:
- Hizmet sağlayıcınızı kontrol edin: Türkiye’de işlem yaptığınız kripto platformunun lisanslı ya da düzenleyiciye kayıtlı olup olmadığına dikkat edin.
- Elden satış risklerini göz önünde bulundurun: Eğer elden veya P2P satış düşünüyorsanız, yakında bu tür işlemlerin kısıtlanabileceğini göz önünde bulundurun.
- KYC/AML süreçleri hazır olun: Kimlik doğrulama, adres bilgisi, banka hesabı bağlama gibi süreçlere hazırlıklı olun; bu süreçlerin sorunsuz yürütülmesi ileride avantaj sağlar.
- Vergilendirme ve kayıt tutma: Her ne kadar kriptoya özgü ayrı bir vergi yasası henüz tam olarak yürürlüğe girmemiş olsa da, kazançlarınızın gelir vergisi kapsamında olabileceği belirtiliyor.
- Likidite risklerini değerlendirin: P2P satışların kısıtlanması durumunda varlıklarınızı satmakta zorlanma ihtimali olabilir; bu yüzden portföyünüzü buna göre yapılandırın.
- Düzenleyici gelişmeleri takip edin: Türkiye’de kripto düzenleme süreci hızlanıyor; yeni yasal değişiklikler hızlıca yürürlüğe girebilir. Güncel kalmak önemlidir.
Sonuç
Türkiye’de elden kripto (P2P) satışının yasaklanma veya ciddi şekilde kısıtlanma ihtimali, finansal suçlarla mücadele, izlenebilirlik ve uluslararası standartlara uyum gibi gerekçelerle giderek güçleniyor. Bu çerçevede KYC ve AML yükümlülükleri de sıkılaşıyor. Bireysel yatırımcılar ve kripto hizmet sağlayıcıları için düşen işaretler, bir dönemin kapanıp daha düzenli ve denetlenebilir bir kripto piyasası ortamına geçileceğini gösteriyor.
kriptomagic.com olarak, bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve sizlere en güncel analizlerle sunmaya devam edeceğiz.